Sayın Ali Güreli;
Yaklaşık 10 yıl önce kamuda bir araştırıcı mühendis olarak zeytin rüzgarının arkamızdan estiği dönemde tanıdım.
Hep düşündüğüm ama söyleyemediğim, farklı şeyleri söyleyen bir adam.
Neden bu kadar sivri dilli ki?
Ne gerek var ki?
Hiç te ihtiyacı yok ki!
İlginç Allah Allah dedim.
Oysa, fikir olarak  farklı saflarda olsak bile,akıl sahibinin doğruları tektir. Farklı düşünür ama objektif baktığında doğru birdir dediğini ve aynı  doğru da buluştuğumuzu gördüm.
Çünkü; herkese göre değişen doğru; herkesin işine öyle geldiğinden olduğunu biliyoruz.
O yıllardan beri sektörün STK ları ve sektör faaliyetlerinin tamamında olmaya çalıştım ve hepsine de Ali Ağabey’i davet edip katılmasını sağlamaya çalıştım. Ne istedi isem hepsine mutlaka olumlu bir cevap aldım. Hiçbir zaman da bahane uydurup gelemem demedi. İki eli kanda da olsa geldi. Hemde bütün çevresi ile.
Anadolu sektöre uzaktı ya, gelmeliydi. Bilgileri paylaşmalı idi. Bundan da hiç tereddüt yaşamadı ve yaşamadık.
Hele 7. Ortak Akıl Toplantısı 9 Nisan 2010 ‘ da Mardin’de 1000 (bin) kişilik salonun hınca hınç dolduğu salona hitap ederken ve Sn. Mardin Valisinin bizim azmimizi inancımızı kırmamak için evet dediği,ancak açılış konuşmasında gördüğü manzara karşısında  toplantı sonuna kadar görüşmelerini iptal edip salonda kalması ve akşamına verdiğimiz yemekte, yemek boyunca salondan hiç ayrılmayışı…
Unutanlar var mı?
Bir yıl kadar önce facebook da 10 yılda on binlerce saat emek verdiğimiz STK mız için inşallah Bir Guruh’un eline geçmez deyince rahatsız olanların, panik içinde dolaylı olarak bana ulaşıp yazımı kaldırmak için takla atanların; parasını yatırmadığı için yarışma da diskalifiye eden ve ödül törenine bile davet edilmeyen bir yönetim anlayışı GURUH değilde nedir bilmedim.
Bölgedeki 10 il bir ay boyunca tek tek dolaşılıp sektr bileşenleri davet edilerek 1000 kişiyi Mardin’e toplayan, daha sonra ki toplantı da sponsorun ödemekten vazgeçtiği için ödül törenini giderlerinin 10,500.00 TL öderken!;yıllarca yüz akımız diye onurla,gururla mücadele edip başarmaya çalışıyorken, bir numune parasını ödeyemediği için kalite  yarışmasından diskalifiye edilmesi; bir YÖNETİM MANZUMESİ için ne denir ki?
Diyenler çıkıyor işte.
Elbet bir gün çok daha yüksek sesle de söyleyenler de çıkacak,
Endişeniz mi var?
Sakın olmasın.
Sakın!
İnsan Haddini bilmeli.
Bazen öyle oluyor ki sıradan bir devlet memurluğundan bir yere geliyor. Kader, şartlar ya da tesadüf. Adını ne derseniz ve nasıl koyarsanız.
Kocaman bir sektör var karşınızda çok yüz milyon dolarlık iş adamları.
O kadar çok şey görüyorsun biliyorsun. boğazın düğümleniyor ve yutkunuyor hiç açılmamak üzere fermuarı çekip bildiğin ne varsa yüreğinin derinliğinde yok olmaya bırakıyorsun.
Sıradan bir mühendis iken yaptığın girdaplı yolculuk ve o arenada yer almaya çalışırken fırsatı bilen abilerin dostların bir damla suda boğmak için yaptığı amansız mücadelede kaybetmek zorunda bırakılırken,
Haddini bilmek susmak gerekiyor.
Kim bilir belkide başka bir kapı açar asıl rızkın sahibi ve belki de konuşma fırsatı verir.
Çünkü der ya Şems-i Tebrizi, Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?
Olsun
Yinede söyleyemediklerine tercüman olan Ağabeylerin var ya? Daha çok konuşması gerekirsen kaybetme korkusu ile hep susan Abilerin var iken…

‘’Tam 39 senedir iş adamıyım bu ülkede, 25-30 senede iş alemini temsil eden STK (sözde)’lar da yönetim kurulu üyeliği ve başkanlık yaptım . Bu süre zarfında bir çok insan tanıdım iyi/ kötü,
Ülkede kötü giden ne varsa insanlar politikacıları suçlarlar haklı olarak. Halbuki ülkenin ekonomisini , çarkların dönmesini (iyi/kötü) iş alemi sağlar.
Yani hiç bir ülkede iş alemi çok sofistike başarılı insanlardan oluşup, politikacılar ise tersine yeteneksiz ve başarısız insanlardan oluşmaz.
Kapitalizm bir sistemdir ve kuralları vardır (iyi/kötü), en temel kuralı sermaye birikimidir. Yani öyle bir günde müthiş zengin veya çok büyük iş adamı olunmaz normalde. Günah keçisi hep politikacılardır da, sinsice hep kazanını desteklemek dışında bir fikir beyan etmemiş iş aleminin hiç dahli yok mudur kötü gidişatta. Hep kuralına göre mi maç yapmışlardır, misal hiç oligopolist piyasalar oluşturamamışlar mıdır, vs vs.
Ben kendi sektörünü bilirim en azından ve yaşadıklarımı. Şimdi özellikle genç arkadaşlar, bir otomotiv kara borsacısından, özgür basın patronu olamayacağını, azınlıkların malına çökmüş adamlardan da hiç bir halt olamayacağını bilmeliler.
Türkiye iş aleminin sermaye birikimi ve iç göç irdelendiğinde zaten politikacıların yan rol oyuncusu olduğunu görecek çoğu insan.
Her kriz olduğunda şaşkın tavuk gibi hem yönetenleri kızdırmamak için, masalarında, kulislerde söylediklerini söyleyemeyen, hem de sütten çıkmış ak kaşık gibi kendilerinde hiç hata aramayan iş alemi ve onların business class ta yolculuk yapan stk yöneticileri.
Öyle ülkemiz için daha çok çalışacağız vs gibi hamasetle ekonomi bu hale geldi. Yurt dışı tetkik gezileri yapıp, döndüğünüzde daha ziyade gittiğiniz şehirlerin kerhanelerini vs anlattınız, misal hukuk sistemini filan hiç tetkik etmediniz ve hukuk olmayan yerde ekonominin öyle maşallahla falan büyümeyeceğini öğrenemediniz, hoş zaten hukuk olsa sizi oralara seçmezler, iyisimi siz devam edin , el ele vermeliyiz deyin, sıkışınca politikacılara atın suçu, blackcard larınıza mil puan işletin bol bol, yazın yengeyi çocukları alıp oraya buraya gidersiniz beleşten. Hadi hayırlısı bütün dünya bizi kıskanıyor zaten.
Yes demeyi bilmeyen, ama dünyayı fetheden Türk İş alemi.
Hav ar yu

Evet Ali Ağabeyciğim Hav ar yu?
Umudum o dur ki ;
‘’Bu güne kadar sosyal medyada yazdığın bütün yazıları toplayarak editleyip Türk Zeytin ve Zeytinyağı sektörüne ‘’okunması için sunmaktır.
Diline yüreğine sağlık…
Saygılarımla

Abidin Tatlı

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın