MİTOLOJİDE ZEYTİN

Eski Yunan mitolojisinde M.Ö. 17. yüzyılda kurulan bugünkü Atina ile ilgili bir anlatım vardır. Tanrıların babası Zeus yeni kurulacak olan şehre isim koymak için Tanrılar meclisini toplar. Bu şehre en değerli hediyeyi getiren Tanrının ismini bu şehre vereceğini söyler. Deniz Tanrısı Poseidon denizden savaşta çok işe yarayacağına inandığı bir at çıkarır.
Bilim Tanrısı Athena aşıladığı bir yabani zeytin ağacını şehre getirir ve halka armağan eder. Bu ağaç meyve verecek, insanlar da bunu yiyecek. Bu meyveden çıkarılan yağ karanlık geceleri aydınlatacak, aynı zamanda yemeklik yağ olarak mutfakların baş tacı olacaktır. Bu ağaç yarışı kazanarak Akropolis’e dikilir, şehre ise bilim tanrısı Athena’nın adı verilir. Eski Yunan’da zeytin ağacı kutsal olup salonları süslerdi. Zeytin ağacını kesen veya ona zarar veren mahkeme önüne çıkarılır ve ölüme mahkûm edilirdi.
Eski Yunan’da atletlerin vücudu zeytinyağı ile ovulurdu. Bu işlem kasların güçlendirilmesi ve vücudun daha güzel gözükmesi için yapılırdı. Ayrıca yaraların iyileşmesi için zeytinden merhemler yapılırdı.
Bütün yemek öğünlerinde yemeğe lezzet vermek için kullanıldığı gibi evlerin ve tapınakların aydınlatılmasında ışık yağı olarak kullanılırdı.
Olimpiyat oyunlarında yarışı kazanan atlete birkaç ton en iyisinden zeytinyağı mükâfat olarak verilirdi. Bu zeytinyağından atlet istediği gibi satar veya yurt dışına ihraç edebilirdi.
M.Ö. 9.yüzyılda yaşayan Homeros eserlerinde zeytin ağacı ve yağı hakkında geniş açıklamalarda bulunmaktadır.
Yunan uygarlığını devralan Romalılar içinde zeytinyağı çok önemliydi. Roma şehrini kuran ikiz kardeşler Romus ve Romulus anneleri tarafından bir zeytin ağacının altında dünyaya getirildikten sonra terk edildiler. Zeytin ağacının gölgesinde bu ikizleri dişi bir kurt emzirir Daha sonra soylu ve zengin bir aile tarafından bulunan ikizler onlar tarafından evlat edinilir. İyi yetiştirilen ve eğitin alan iki kardeş sonradan Roma’ya isimlerini verirler.
Romalılar zeytinyağı ticaretine tam anlamıyla yön verdiler. Diğer ülkelere sattıkları zeytinyağının nakledildiği küplerin üzerine nerede, kim tarafından üretildiği ve vergisinin verildiğine dair yazılar yazdılar.