Zeytine Dair Danışmanlık

1. Kurumsal Kimlik, Marka ve Ürün Yönetimi Danışmanlığı

2. Zeytin Yetiştiriciliği Danışmanlığı

3. Tesisler Kurulumu ve Danışmanlığı

Formu Doldurmak için aşağıdaki linke kullanabilirsiniz

Danışmanlık Talep Formu

 

1. Kurumsal Kimlik, Marka ve Ürün Yönetimi Danışmanlığı

Marka yaşayan bir varlıktır. Yaşayan her canlı gibi markayla da özenle ilgilenilmesi gerekmektedir. Marka danışmanlık hizmetleri sizlerle paylaşmaya hazırız.

1.1. Kreatif Hizmetlerimiz

Kurumsal Kimlik Tasarımı
Katalog Tasarımı
Logo Tasarım-yedek
Menü Tasarım
Ambalaj Tasarımı ve Etiket Tasarımı
Şirket Tanıtım Sunumu

1.2. Marka Hizmetlerimiz

Marka İsim Yaratma
Marka Konsepti Yaratma
Marka Sloganı Yaratma

1.3. Dijital Hizmetlerimiz

Sosyal Medya Yönetimi
Facebook Reklamları
Instagram Reklamları
Web Site Tasarımı
E-ticaret Sitesi
Seo

1.4. Ulusal ve Uluslarası Belge ve Sertifikalar

Kurumsal Kimlik

Kurumsal kimliğinizi markanızın karakterine uygun tasarlar. Tasarladığımız kurumsal kimlik çalışmalarının odağında vaadiniz, işiniz ve hedefiniz vardır. Markanızıın temelini oluşturan ve her yerde tek bir imaj vermenizi sağlayan kurumsal kimlik tasarımı içerdiği materyallerle satış ve pazarlama faaliyetlerinizde markanızı yansıtır. İşinizi rahat bir şekilde satmanıza yardımcı olur.
Stateji ile başlayan kurumsal kimlik tasarım süreci markanızın karakterini yansıtacak içerik ve tasarımla bütünleşir. Oluşturulan kurumsal kimlik markanızı her yerde tek bir görüntüde yansıtacak ve size prestij katacaktır.

Ambalaj ve Etiket Tasarımı

Direktör, ambalaj tasarımı oluşturulan markanın hedef kitlesini araştırır, markayı ve ürününü tanır, satış yapılacak yeri öğrenir profesyonel çalışırız.
Ambalaj tasarımı ve etiket çalışmalarını markanızın kimliğine uygun bir şekilde tasarlarken ambalaj tasarımında özgünlüğü ve ürünün çekiciliğini ön planda tutar. Ambalaj tasarımındaki görünürlük, kullanıcıların ürün tercihlerini arttırırken markanın gücünü ve ismini de etkiler. Ürününüzün dikkat çekici bir ambalaja sahip olması satışlarınızı arttıracaktır. Ürününüzün hedef kitlesi, ambalaj tasarımında yön gösterici etmenlerden biridir. Tüketici gruplarına ve belirli bir hedef kitleyle ayrışmış ambalaj tasarımları, hedefteki müşteri grubunuzun markanızla bağ kurmasına yardımcı olacaktır. Tüm bu etmenleri ve disiplinleri bilen kreatif reklam ajansı Direktör ile satışlarınızı arttıracak ambalaj tasarımına kavuşun.

Marka İsminiz Yaratma

Marka isim yaratma, marka ismi bulma süreci teknik bir süreçtir. Marka isminizi yaratırken sektörünüz, hedef kitleniz, konumlamanız ve yaratacağınız şirketin karakterini dikkate alırız.Tüm bu süreci marka konseptine bağlı oluştururuz. Konsept ve isim ile birlikte şirketinizin pazarlama argümanlarını profesyonel yönetme imkanını size sağlarız. Marka reklam ajansı, Direktör ile ünik marka isminizi bulun.

Marka Sloganı

Marka sloganı, marka isminizin tamamlayıcı unsurudur. Hedef kitlenizin markanızın vaadini anlamanıza yardımcı olur. Markanıza fit bir slogan ile hedef kitlenizin akıllarında yer edinir.
Marka sloganı üretirken kimliğinizi anlar, hedef kitlenizi inceler vaadinizi buluruz. Doğru slogan, kimlikle örtüşür. Direktör marka ajansı, tüketicinin zihnine kazınan marka sloganları yaratır.

Sosyal Medya Yönetimi

Profesyonel bir sosyal medya yönetimi gerçekleştiren markalar bilinirliklerini arttırırlar, satışlarını desteklerler ve en önemlisi müşterileri ile bağ kurarlar. Çünkü sosyal medya etkileşim odaklıdır ve müşterilerinizin merak ettiği birçok soru yazmak istediği çokça yorum vardır. Bu soruları da markanıza sosyal medya aracılığıyla sorarlar ve bu platformlarda markanız hakkında konuşurlar. Markanız hakkında konuşan müşterileriniz ya da müşteri adaylarınız için bizler sosyal medya yönetimini üç aşamada gerçekleştiriyoruz.
İlk aşamada, sosyal medya hesaplarınıza yeni bir konsept yaratıyoruz. Bu sosyal medya konsepti görsellerden, video çalışmalardan ve müşterilerinizin dikkatini çekecek içeriklerden oluşuyor.
İkinci aşamada, sosyal medya hesaplarınızın takipçilerini yeniden yapılandırıyoruz. Ulaşmak istediğiniz kitleye sizleri birebir de ulaşmanızı sağlıyoruz.
Üçüncü aşama ise yeni kitlenizi ve potansiyel müşterilerinizi dinliyoruz, onlara sosyal medyada yönlendiriyor markanıza kazandırıyoruz.
Bu tarzda bir sosyal medya yönetimi; profesyonellik ve belirli çalışma disiplinleri içermektedir. Başarımız profesyonel yönetimimizden, sizi ve markanızı iyi anlamamızdan ve ekibimizin deneyiminden gelmektedir.
Bizler markalara kazandıran reklam ajansı olarak müşterilerimizin kazanmasını istiyoruz.
Bizimle kazanan markalara sizler de katılın.

Web Sitesi Hazırlama

Web site tasarımınızı dijitaldeki yüzünüz, yeni bir mağazanız ya da yeni bir ofisiniz gibi düşünün. İşlerinizi anlatırken müşterilerinizi rahat bir ortamda karşılamak istersiniz ki hizmetinizi anlamaya yakın olsunlar. Direktör, web sitenizi tüm cihazlardan ulaşılabilir olarak tasarlar böylelikle web site tasarımınız tüm cihazlarda ulaşılabilirdir.
Tasarımda sadelik için çalışan tasarım ekibimiz web sitenizi yayına alınmadan önce sizlere detaylı tasarım inceleme fırsatı sunar. İzmir ve İstanbul’da ofisleri bulunan web site tasarım ajansımızın, markanızı dijitale yansıtırken önem verdiği çalışmalardan biri de web site tasarımınızın Google’da yüksek sıralamaya sahip olmasını sağlamaktır. Bu yüzden web sitenizin ayarlarını arama motorlarına uygun bir şekilde oluştururuz.
Web site tasarımında önem verdiğimiz bir diğer nokta ise sitenin yönetiminin kolaylığıdır. Size teslim edeceğimiz yönetim paneli ile işlemlerinizi kolaylıkla sağlayabileceğiniz bir web sitesine sahip olursunuz.

E-ticaret Sitesi Hazırlama

E-Ticaret sitesi paket tasarımı ve yazılımı ile markanıza özgü bir çalışma gerçekleştirmekteyiz. Müşterilerinizin, hızlı bir şekilde alışveriş yapabildikleri tüm cihazlara uygun bir tasarıma sahip ve en önemlisi kategorize edilmiş altyapısıyla e-ticaret sitesinize sahip olabilir dijitalde de satış yapmaya başlayabilirsiniz.
XML yapılarının ve sanal posların ayarlandığı, kullanımı çok kolay yönetim paneline sahip olacağınız e-ticaret sitesi paketleri sunan dijital reklam ajansı Direktör, en kısa sürede kazanmanıza olanak sağlayan e-ticaret sitelerinin alt yapılarını ve tasarımlarını oluşturur. Bugün e-ticaret sitenizi oluşturarak internetten kazanmaya başlayın.

Şirket Tanıtım Sunumu

Şirket tanıtım sunumu iş bağlantılarınıza ve müşterilerinize gönderebileceğiniz özellikle B2B kanadında etkili olan tasarımlardır. Kreatif reklam ajansı, Direktör markanıza ya da departmanınıza özel kurumsal tanıtım sunumları hazırlar. Bu sunumlar markanızın pazarlama argümanlarından birisidir.
Kurumsal tanıtım sunumları şirketiniz için kilit değer taşımaktadır. İletişimin ve tasarımın doğru kullanıldığı sunumları hazırlayan Direktör reklam ajansı, markaya değer ve prestij katar.

Kalite Belgesi Alımı ve Yönetimi

Türk Standartları ile Ulusal ve Uluslarasın Alementerus Zeytin ve Zeytinyağı Tebliğine göre ulusal ve uluslararası sertifika yönetimleri ile HACEP hijyen yönetimi, KOŞHER ile HELAL yönetim sertifikaları, ISO 22000-9001 yönetim sertifikaları, Ulusal ve Uluslararası Organik Tarım kanunu ve Organik Tarımın uygulanmasına ilişkin yönetmelik, konuları belgelendirme ve yönetimi.

2. Zeytin Yetiştiriciliği Danışmanlığı

35 Yıllık sektörel tecrübesini sizlerle paylaşmanın haklı gururu ile bildiklerimizi paylaşmak üzere çalışmalarımıza devan etmekteyiz.

  1. Zeytin Yetiştiriciliği
  2. Süper Entansif (Sık Dikim) Zeytin Yetiştiriciliği
  3. Zeytin Fidanı Yetiştiriciliği
  4. Zeytin Çeşitlerimiz
  5. Zeytin Bahçelerinin Tesisi
  6. Zeytin Bahçelerinde Sulama
  7. Zeytin Bahçelerinde Gübreleme
  8. Zeytin Bahçelerinde Hasat
  9. Zeytin Bahçelerinde Budama
  10. Zeytin Bahçelerinde Zirai Mücadele

1. Zeytin Yetiştiriciliği

Ülkemizdeki zeytin ağaçları bir yıl çok, izleyen yıl ise az ürün vermektedir. “Periyodisite” denilen bu olgu üreticiler tarafından “var yılı -yok yılı” olarak bilinmektedir. Periyodisite bir ölçüde zeytin ağacının genetik özelliğidir. Ancak, zeytinin hasat edilme biçimi de periyodisitenin şiddetini arttırmaktadır. Özellikle, ülkemizde hasadın çırparak ya da benzeri şekillerde dallara zarar vererek yapılması gelecek yılın ürününü olumsuz etkileyerek periyodisiteyi arttırmaktadır.
Ayrıca, budama zamanı ve yönteminin, gübrelemenin, sulamanın, toprak ve ağaç bakımının, hasat edilme şeklinin, hasat zamanının ve iklimin periyodisitenin artma veya azalmasına etki ettiği de bilinmektedir. Türkiye’de periyodisitenin verime etkisi çok yüksektir. Yapılan bir araştırma sonucunda Türkiye’de son 20 yılda periyodisitenin etkisinin % 52′ dolayında olduğu bildirilmiştir. Ülkemizdeki Zeytinlerde var yılı veriminin, yok yılı veriminin 5 katı olduğu da saptanmıştır. Zeytin yetiştiricileri üretim sırasında kültürel uygulamalara yeterince önem verdiği takdirde periyodisitenin etkisinin azalması da beklenmelidir. Nitekim sulama, gübreleme, budama vb. kültürel uygulamaların büyük ölçüde yapıldığı İspanya’da zeytinlerde periyodisite sadece % 20 dolayındadır.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linkle dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Yetiştiriciliği

2. Süper Entansif (Sık Dikim) Zeytin Yetiştiriciliği
Günümüzde, yaklaşık 80-100 ağaç/ha’lık dikim sıklığındaki geleneksel (ekstansif) zeytinliklerin verimliliği düşüktür (2.500-3.000 kg/ha). Bu zeytinliklerde, ürün maliyeti (hasat, budama vb.) yüksek, elde edilen gelir ise oldukça azdır.

Yetmişli ve 80’li yıllarda, İspanya ve İtalya’daki zeytinliklerde, açık vazo veya merkezi lider (monocone) terbiye sistemine geçilmiştir. Her iki terbiye şeklinde de ağaçlar, gövde sarsıcılarla mekanik hasada uygun hale getirilmiştir. Söz konusu zeytinliklerde, ha’da yaklaşık 200-400 ağaç yer almaktadır. Daha sonraları, maliyetin daha düşük, verimin (10.000 kg/ha) ve elde edilen ekonomik gelirin ise daha fazla olduğu, daha yüksek dikim sıklıklarının uygulandığı, entansif sistemler kullanılmaya başlanmıştır.
Doksanlı yılların başlarında ise, ilk önce İspanya’da, daha sonra Tunus, Fas, ABD (Kaliforniya), Avustralya, Portekiz, Fransa, Şili ve Arjantin gibi ülkelerde yayılmaya başlayan, daha yüksek dikim sıklıklarındaki zeytinliklerin (1.500 ağaç/ha’dan fazla) hasadının üzüm hasat makineleriyle yapıldığı, yeni bir yetiştiricilik sistemi olan, süper entansif (sık dikimzeytin yetiştiriciliği ortaya çıkmıştır. Sistem aslında 60’lı yılların başında Fransa’da tasarlanmış ve 80’li yıllarda dünya zeytin sektöründe pratiğe uyarlanacağı öngörülmüştür. Hatta hasat makinasının, meyveyi toplarken aynı anda budama da yapması düşünülmüştür.
Başlıca avantajı düşük hasat maliyeti (gövde sarsıcıların maliyetinin yarısından daha az) olan bu sistem, günümüzde dünya üzerinde 30.000 ha’lık bir alanda (% 65’i İspanya’da) kullanılmakta olup, 250.000 ton’luk bir üretim potansiyeline sahiptir.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Süper Entansif (Sık Dikim) Zeytin Yetiştiriciliği

3. Zeytin Fidanı Yetiştiriciliği
Zeytin üretim metodları 2 grup altında toplanmaktadır.

A-Vegatatif (Eşeysiz) Üretim
Bu metodun esasını çelik, obur, yumru, sürgün gibi ağaç parçalarının köklendirilmesi oluşturur. Bu metodla her fert kendi irsi vasıflarını devam ettirir.

B-Generatif (Eşeyli) Üretim
Bu metodun esası çekirdekten elde edilen çöğürlerin ve ergin ağaçların aşılanmasıdır. Tohumla üretmede, çoğunlukla nesillerde az veya çok bir açılma görülür.

Dünyadaki zeytin ağacı varlığının %98 ne sahip bulunan Akdeniz sahil şeridinde yer alan memleketlerde yetiştiriciliğin 19. yüzyılın sonlarına kadar kalın dal çelikleri, yumrular ve köklendirilmiş oburlar kullanılmak suretiyle yapıldığı bilinmektedir. 1880 yılından başlayarak özellikle yeni endüstriyel zeytin bahçelerinin kurulmasında kullanılacak vegatatif materyalin, ihtiyacı karşılayamaması genaratif üretim tipinin fidan çoğaltımında ağırlıklı olarak uygulanmasında zorunluluk yaratmış ve bu yolla ihtiyacı karşılayacak çok sayıda fidanı üretmek mümkün olmuştur.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Fidanı Yetiştiriciliği

4. Zeytin Çeşitlerimiz
Zeytin ağacının büyük bir kısmı Akdeniz ülkelerine ait bulunmakta ve bu ülkelerin sosyal, ekonomik hayatında oldukça önemli bir yer almaktadır.

Ülkemizde ise; kuzeyden başlayarak, Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Bölgelerine dağılmış 40 ilde zeytin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Dolayısıyla; zeytin Anavatanı olan Türkiye’de geniş bir ekolojiye yayılmış olup büyük bir çeşit zenginliğine sahip bulunmaktadır. Ancak yağlık veya sofralık olarak değerlendirilmeye elverişli çeşitlerin yanında ekonomik önemi olmayanlarda yer almaktadır.
Günümüz zeytinciliğinin en önemli sorunu verimin düşük ve kalitenin istenilen düzeyde olmayışıdır. Oysa iç ve dış pazar standartlarına uygun zeytinyağı ve sofralık zeytin üretimini sağlamak üzere tesis sırasında öncelikli olarak kalite konusuna önem verilmesi gerekir. Özellikleri bilinen çeşitlerle yeni zeytinliklerin kurulması istenmeyen çeşitlerinin yaygınlaşmasını da önlemiş olacaktır.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Çeşitlerimiz

5. Zeytin Bahçelerinin Tesisi
Yeni tesis edilecek plantasyonların, üretim modellerine ve hedeflerine bağlı olarak yüksek gelir getiren sistemler olması arzulanmaktadır. Özellikle üretim maliyetlerinin düşürülmesi, amacıyla mekanizasyona ve otomasyona dayalı üretim modelleri seçilmelidir. Bahçe tesis edilmeden önce iklim şartları, toprak bünyesi ve strüktürü, sulama suyu kaynağı ve içeriği şartları detaylı şekilde araştırılıp, elde edilen veriler ışığında bahçe tesis edilmeli veya edilmemelidir.

1960’lı yıllarda meyvecilikte yarı bodur ve bodur anaç ve çeşitlerin kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, birim alandaki bitki sayısındaki artış, önceki yıllarda görülen düşük verimliliğin azalmasını sağlamıştır. Zeytinde yüksek yoğunluklu ilk dikimler 1970’li yıllarda başlamış, ilk olarak anaç kullanılmadan 100 bitki/ha yoğunluktan 200-300 bitki/ha geleneksel vazo şekilli olarak yükseltilmesiyle başlamıştır. Daha sonra 90’lı yılların ortasında yüksek yoğunluklu (1500-2000 bitki/ha), düşük taç hacimli, doruk dallı ve sürekli verim veren taç formuna sahip  plantasyonlar kurulmuştur.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Bahçelerinin Teisisi

6. Zeytin Bahçelerinde Sulama
Ağaçların yaşamlarını devam ettirebilmesi, gelişmesi ve ürün verebilmesi için suya ihtiyaçları vardır. Zeytin yetiştiriciliğinin yapıldığı Akdeniz Havzası ülkelerinde yüksek miktarda ve kaliteli ürün elde etmek için mutlaka sulanmalı ve sulama ilkbahar ve yaz aylarında yapılmalıdır.

Zeytin ağacına sulama suyu, çiçeklenme, meyve bağlama, çekirdek sertleşmesi, renk dönüşümünün olduğu dönemlerde, köklerin en yoğun olduğu bölgeye verilmelidir. Zeytin ağaçları susuzluktan etkilendiği kadar aşırı sulamadan da olumsuz yönde etkilenir.
Kısaca, sulamadan beklenen vegetatif gelişme verim ve kaliteye yönelik yararların sağlanabilmesi için; sulamaya uygun kalitede, ağacın suya ihtiyaç duyduğu dönemde, en uygun yöntemle verilmelidir. Yeni kurulacak zeytinliklerin maksimum geliri getirecek ve mevcut teknik imkanlardan yararlanacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Uygun toprak ve iklim şartları yanında uygun sulama imkanı da sağlanmalıdır.
Zeytincilikte sulama çeşitli yöntemlerle yapılmaktadır. Bu yöntemlerin seçiminde toprak, iklim, ekonomi, sosyal faktörler etkili olmaktadır. Yapılan çalışmalarda yöntemler arasında farklılıkların çok önemli olmadığı, buna karşılık sulama ile sulanmayan durumdakine göre vegetatif gelişme, ürün miktarı ve kalitesinde önemli farklılıklar olduğu görülmüştür.
Zeytin için en uygun sulama yöntemi, ağaç dikim aralıklarına bağlı olarak,      6-12 m ıslatma çapına sahip küçük yağmurlama başlıklarının kullanıldığı ağaç altı mikro yağmurlama sulama yöntemidir. Uygun topografik koşullarda, karık, tava (çanak) ya da uzun tava sulama yöntemleri uygulanabilir. Kısıtlı su kaynağı koşullarında, damla sulama yönteminin seçilmesi daha uygundur.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Bahçelerinde Sulama

7. Zeytin Bahçelerinde Gübreleme
Zeytinliklerimizin genellikle meyilli arazilerde yer alması ve bakım tedbirlerinin tam olarak uygulanmaması gibi nedenlerle beslenme problemlerine sık rastlanmaktadır. Zeytin ağaçları diğer meyve türlerine oranla olumsuz koşullara daha dayanıklı olmakla beraber verim ve kalite düşmesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Beslenme problemleri olarak tanımlayabileceğimiz durumlar;
—Besin elementlerinin noksanlığı
—Besin elementlerinin fazlalığı
—Besin elementleri arasındaki dengesizlik.
En çok karşılaşılan sorunlar; noksanlıklar ve besin element dengesizlikleri olup, fazlalıklara oldukça az rastlanmaktadır. Zeytin ağaçları da diğer bitkiler gibi uygun beslenme koşullarında normal ve sıhhatli bir gelişme gösterirler. Fakat gerek besin maddelerinin ortamda yokluğu gerekse ortamda mevcut olduğu halde çeşitli faktörlerin alım üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle bitki normal bir gelişme gösteremez. Dengeli beslenmeyen ağaçlarda ürün miktarı azalır, yağ miktarı ve kalitesi düşer, daneler küçülür, hastalık ve zararlılara mukavemetleri ve soğuğa dayanma güçleri azalır.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Bahçelerinde Gübreleme

8. Zeytin Bahçelerinde Hasat
Yüksek üretim maliyetleri ve işgücü yetersizliği, zeytin hasadındaki önemli sorunlardır. Yağlık zeytin üretiminde çeşitli hasat makineleri geliştirilmiştir. Ancak sofralık zeytinlerin makineli hasadı hala üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Bu nedenle makineli zeytin hasadının geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına ilişkin Türkiye’de ve dünyada önemli araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada zeytin bahçelerinde hasat, olgunluk kriterleri ve makineli hasada ilişkin bilgiler derlenmiştir.

Zeytinin ne zaman ve nasıl hasat edileceği, hem kalite hem miktar ve aynı zamanda işlenmiş sofralık zeytin ve zeytinyağının pazar değeri açısından en önemli faktörler arasındadır (Ferguson, 2006). Altmış yıldır yapılan araştırmalara rağmen, makineli zeytin hasadı henüz ticari bir uygulama değildir. Bunun başlıca iki sebebi vardır. Birincisi, yirmi yaşından büyük ağaçların makineli hasat açısından kötü bir biçimde yüksek boylu olarak şekillendirilmeleridir. İkincisi, sofralık zeytin üretimi için mekanik hasat araştırması, asıl hedef olan işlenmiş ürüne yeteri kadar odaklanmamıştır. Hasat döneminde fizyolojik olarak olgunlaşan ve daha az koparma gücü gerektiren yağlık zeytinler için, hem gövde sarsıcı hem de toplayıcı başlık teknolojisindeki gelişmeler hızla ilerlemektedir. Sofralık zeytinler için mekanik hasat hala gelişme sürecindedir.
Hasat maliyetleri, genel olarak toplam zeytin üretim maliyetinin yarısı kadar hatta düşük kapasiteli küçük ölçekli üreticiler için bu oran çok daha fazladır. Üretim maliyeti, ağacın büyüklüğüne, çeşide ve meyvenin kopma direncine, saatlik işçi ücretlerine, işçilerin tecrübesine, hasatta kullanılan yardımcı aletlere göre farklılık göstermektedir.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Bahçelerinde Hasat

9. Zeytin Bahçelerinde Budama
Ağaçlara belirli bir şekil vererek düzgün ve kuvvetli bir taç oluşturmak, kaliteli verimi elde etmek amacıyla dal gelişimin teşvik ederek veya engelleyerek verim çağında uzun süre kalmalarını sağlayıp daha kaliteli ve düzenli ürün vermeleri için ağacın bir kısmının veya tümünün yapısını düzenlemek amacıyla ağaçlara uygulanan işlemler olarak tanımlanan budama tek başına önemli bir uygulama olmasına rağmen diğer kültürel uygulamalar ile etkisi tam olarak ortaya çıkmaktadır.
Budamanın amacı enerjinin vejatatif aksamlarla meyve arasında dengeli bir şekilde dağılımını sağlayarak alternansı engellemeye çalışmaktır (Camerini, F. et all. 1999). Bunun yanında verimsiz dönemi kısaltmak, verimli dönemi uzatmak, ağacın yaşlanmasını ve zayıflamasını geciktirmek ve ağaca uygulanacak diğer bakım koşullarının en ekonomik olarak yapılmasına imkan sağlamaktır. Ağacın şeklini muhafaza etmek, kök sistemi ile taç arasındaki dengeyi yaratmak, gelişme ve meyve fonksiyonları arasında bir denge oluşturmak, odun kısımlarının çoğalmasını önlemek, taç kısmına ışık ve hava girmesini kolaylaştırmak, meyve verimindeki farkı azaltmak için uygulanan bir bakım tedbiridir (Uluskan, A.1988). Bu bilgiler ışığında budamanın esas amacının kesme işlemleri uygulayarak verimde süreklilik sağlamak olduğu belirtilebilir.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin Bahçelerinde Budama

10. Zeytin Bahçelerinde Zirai Mücadele

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Zeytin-Fungal-Hastalıkları

3. Tesisler Kurulumu ve Danışmanlığı

3.1. Zeytinyağı Üretim Teknolojisi

Zeytinlerden iyi kalitede bir zeytinyağı elde edilmesi:

  • İşlenen zeytinlerin çeşidine,
  • Yetiştirilen bölgenin coğrafi durumu ve iklim özelliklerine, ağacın beslenme durumuna,
  • Zeytinin olgunluk derecesine ve derim zamanına,
  • Ekstraksiyon tipine,
  • Elde edilen zeytinyağlarının muhafaza koşullarına bağlıdır.

Zeytinyağı Üretimindeki Başlıca İşlem Basamakları

  1. Hasat zamanının belirlenmesi.
  2. Zeytinlerin hasadı.
  3. Zeytinlerin taşınması ve depolanması.
  4. Zeytinin yağa işlenmesi.
  • Yaprak ayırma ve kırma.
  • Kırma ve yoğurma.
  • Katı ve sıvı fazların birbirinden ayrılması (presleme, santrifüj dekantasyon, sinolea veya perkolasyon).
  • Yağ ve kara suyun ayrılması.
  • Yağın yıkanması ve filtrasyonu.
  1. Zeytinyağının depolanması.
  2. Zeytinyağının ambalajlanması.

Zeytinyağı Fabrikası Kurulumu

Zeytinyağı fabrikası kurma maliyeti, bu alanda yatırım yapacak olan girişimciler tarafından merak edilmektedir. Maliyetleri etkileyen farklı hususlar olduğundan net bir rakam vermek zor olsa da ortalama rakamlardan bahsetmek mümkündür.
Zeytinyağı, birçok alanda kullanılan bir üründür. Bu yüzden talep, her geçen gün biraz daha artar. İlgili durum ise zeytinyağı fabrikası sahiplerinin daha fazla kar elde etmesini ve kazanç sağlamasını mümkün kılar.

Zeytinyağı Fabrikası Nasıl Kurulur?
Zeytinyağı fabrikası kurmak için öncelikle detaylı bir fizibilite çalışması yapılması gerekir. Nihayetinde böylesine büyük bir üretim tesisi, ciddi bir maliyeti gerektirir. Yapılan harcamaların ne kadarının geri döneceği, elde edilecek kazanç ve finansal hususlara ilişkin diğer detaylar, ancak fizibilite raporuyla ortaya konacaktır.

Kurulacak olan fabrikada birçok ekipman yer alacaktır. Bu ekipmanlar, fabrikanın kapasitesine ve işleyiş şekline göre farklılık gösterebilir. Ancak genel itibariyle şu ekipmanların olması gerektiği ifade edilebilir:

  • Zeytin taşıma bandı
  • Yıkama kazanı / bandı
  • Kırıcı makine
  • Malaksör
  • Dekantör ve separatör üniteleri
  • Kazan makinesi

Burada yer alan ekipmanlar ile kurulacak modern bir fabrika, neredeyse tüm üretim sürecinin insan eli değmeden yapılmasına imkan verir. Böylece istenen hijyen şartlarında üretim, çok daha kolay ve çok daha hızlı bir şekilde yapılır.

Zeytinyağı Fabrikası Kurma Şartları
Zeytinyağı fabrikası kurmak için bazı şartların sağlanması gerekir. Bu şartlar şunlardır:

  • En az 200 m2 büyüklüğü sahip kapalı alan
  • Elektrik ve su tesisatları bağlantıları
  • Gerekli resmi prosedürlere ilişkin belgeler
  • Zeytin bahçelerine yakın bir lokasyon
  • Üretilen zeytinyağları için lojistik sorunu olmayan lokasyon
  • Sermaye (Zeytinyağı fabrikası kurma maliyeti)

Bu şartlar incelendiğinde, uygun bir lokasyondaki yeterli büyüklüğe sahip kapalı alan ile sermayenin, en önemli unsurlar olduğu ifade edilebilir.

Zeytinyağı Fabrikası Kurma Maliyeti 2023
Zeytinyağı fabrikası kurma maliyeti, ortalama olarak 8-15 milyon TL’dir. Ancak bu rakam ortalama olup, kullanılacak olan ekipmana, fabrikanın kapasitesine ve inşaat maliyetlerine bağlı olarak değişebilir.

Zeytinyağı fabrikası denildiğinde farklı tipte üretim tesisleri olabileceği unutulmamalıdır. Kapasite, üretimde kullanılacak makineler ve lokasyon, maliyetler üzerindeki en önemli etkenlerdir.

Zeytinyağı Fabrikası Hibe Desteği
Zeytinyağı fabrikası hibe desteği, KOSGEB tarafından verilmektedir. KOSGEB, gerekli şartları taşıyan üretim tesisleri için her yıl belirlenen sınıra kadar hibe desteği verir. Bu durum, zeytinyağı fabrikası kurma maliyetinin ciddi anlamda azalması demektir.

KOSGEB, üretim tesisinin kurulduğu bölgeye bağlı olarak toplam maliyetin %60’ına kadar hibe desteği verir. Bunun için üretime yönelik makinaların alınması, istihdam oluşturulması gibi şartların yerine getirilmesi gerekir.
Bir diğer hibe veren kuruluş ise TKDK’dir (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu). TKDK, gerekli şartların sağlanması durumunda %65’e varan oranlarda hibe desteği sağlar.
Söz konusu desteklerden aynı anda yararlanmak mümkün değildir. İki seçenekten biri tercih edilerek, maliyetler düşürülebilir. Hibelerin kendilerine özel şartlarının dikkate alınması gerektiği unutulmamalıdır.

Zeytinyağı Fabrikası Kazancı
Zeytinyağı fabrikası kazancı, fabrikanın üretim kapasitesi ve iş yoğunluğuna bağlı olarak farklılık gösterir. Ayrıca fabrikanın hangi fiyata zeytinyağı üretimi yaptığı da önemlidir.

%10’u ile %15’lik bölümü karşılığında sıkım yapar. Zeytinyağın güncel fiyatına göre zeytinyağı fabrikası kazancı değişir.
Zeytinyağı fabrikası kurma maliyeti ve kazancına ilişkin detaylar bu şekildedir. Verilen rakamlar ortalama olup, farklı unsurlara göre değişebilir.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz
Üretim Teknolojisi Sunu

3.2. Zeytinyağının Depolanması

1. Zeytinyağının Depolanması

– Hangi yöntemle olursa olun, üretilen natürel zeytinyağı tüketiciye ulaşmadan önce, kalitesinde oluşabilecek bozulmaların önlenmesi için uygun koşullarda depolanmalıdır.
– Çünkü zeytinyağının depolanması sırasında enzimatik veya kimyasal tepkimeler sonucu oluşabilecek hidrolitik ve oksidatif tepkimelere bağlı bozulmalar geri dönüşsüzdür ve depolama şartlarıyla iç içedir.
– Tortulu su fazının yağla uzun süre temasta kalması ile hidrolitik acılaşma ve özellikle anaerob mikroorganizmalar için uygun bir ortam oluştuğundan, yağda istenmeyen tat ve koku maddelerinin oluşumu da kolaylaşmaktadır.
– Yağa depolama materyalinden metal iyonlarının karışması, serbest radikallerin oluşumu ve bunu izleyen oksidatif bozulma tepkimeler üzerine etkili olması dışında, yağda metalik bir tat dönüşümüne de neden olabilmektedir.
– Bu nedenle sadece depolama ve taşıma sırasında değil, yağın tüm üretim aşamalarında kullanılan bütün metalik cihaz, donanım ve ambalaj materyaller; cam, reçine, emaye veya uygun diğer bir materyalle kaplanarak sırlandırılmalıdır.
– İşletmelerde üretilen natürel zeytinyağları, ambalajlama yapılana kadar çeşitli tanklarda depolanmaktadır.
– Değişik kalite ve özellik gösteren yağların sınıflandırılması ve oluşturulan sınıfların birbirlerine karıştırılmaksızın depolanabilecekleri olanakların hazırlanması, gerekmektedir.
– Depolama öncesi yapılan sınıflandırma aşamasında, genellikle yağın serbest asitliği ve duyusal özellikleri test edilmekte ve bu test sonuçlarına göre depolanacak yağ sınıfları oluşturulmaktadır.
– Hidrolitik bozulma sonucu yağda serbest yağ asitleri artar. Yağ kalitesi ve sınıflandırması değişebilir.
– Aksi koşullarda düşük kalitedeki yağların yüksek kaliteli yağlarla karıştırılması, yüksek kaliteli yağların da kalite kaybına neden olmaktadır.
– Bu nedenle işletmelerde beklenen kalite grubu sayısına göre, yeterli kapasite ve sayıda depolama bölümlerinin oluşturulması gerekmektedir.
– Dökme olarak da adlandırılan, ambalajlama öncesi büyük miktarlardaki zeytinyağının depolanmasında tanklar kullanılır. Bu tanklar iki tiptir:

– Yeraltı sarnıçları (tankları)
– Yerüstü tankları (metal tanklar)

– Depolamada kullanılacak bu tanklar kısaca şu özellikleri taşımalıdır:

  1. Tanklar sıvı geçirgenliği olmayan malzemelerden yapılmış olmalıdır.
  2. Tankların imalinde yağa karşı fiziksel ve kimyasal olarak stabil nitelikteki malzeme kullanılmalıdır.
  3. Yağın tat ve kokusunu olumsuz etkileyecek unsurları bünyesine almamalı, oksidasyona neden olacak metalleri içermemelidir.
  4. Hava ve ışığa karşı zeytinyağını korumalı, sıcaklık değişken olmamalı, tercihen 15oC civarında depolamayı mümkün kılmalıdır.

2. Depolama Yöntemleri

Yeraltı Sarnıçları (Tankları)
Genellikle taş ve çimentodan inşa edilip taban ve duvarları izolasyon maddeleriyle kaplanmaktadır.

İzolasyon maddeleri:
– Zeytinyağıyla doğrudan temas edeceği için oksidatif faaliyete izin vermemeli,
– Aside dayanıklı olmalı, kolay temizlenebilmeli, kolay uygulanabilmeli, bakteri faaliyetine izin vermemeli, ekonomik olmalıdır.
İzolasyon malzemesi olarak emayeli karo ve fayans yaygın olarak kullanılmakla birlikte, cam ve epoksi reçineler de kullanılmaktadır.

Yeraltı Sarnıçları (Tankları)
– Uzun süreli depolama sırasında, sarnıçların tabanında zeytin meyvesinin etinden kaynaklanan pulp maddeleri de içeren, tortulu bir su fazının toplanması söz konusudur.

– Bu nedenle yeraltı sarnıçlarının tabanları meyilli bir şekilde inşa edilerek, hem tortulu su fazı ile yağın temas yüzeyinin daraltılması hem de tortulu su fazının kolaylıkla dipten alınabilmesi sağlanmalıdır.
Yeraltı sarnıçlarının tabanında biriken karasu ve ‘pulp’un deşarj işleminin yapılması esnasında yağda oksijen bakımından zenginleştirme meydana gelmekte, bu da oksidatif faaliyete neden olmaktadır.
– Bu durum zeytinyağında önce “tipik düz yağ” (flatting) ve daha sonrada ‘’ransidite’’ şeklinde kalite kaybına neden olmaktadır.
– Bu nedenle deşarj işlemi son derece dikkatli yapılmalıdır.
– Özenle temizlenmiş ve kurutulmuş sarnıçlara yağın aktarılmasından önce sarnıç içinde inert bir atmosfer oluşturmak için CO2 ya da azot gazlarının verilmesi, yağın kalitesini korumak açısından uygulanabilecek etkin bir alternatif olarak düşünülmelidir.
– Bu sarnıçların iç yüzeyinin uygun bir maddeyle ve yeterince kaplanmaları halinde;
– İyi bir depolama sağlarlar, hava ve ışıktan zeytinyağını korurlar.
– Yaz aylarında yüksek sıcaklıktan,
– Kış aylarında yağın donmamasını sağlayarak zeytinyağını 15oC civarında muhafaza ederler, yağlara da çok değerlikli metallerin bulaşmasını önlemektedir.

 Yerüstü Tankları (Metal Tanklar)

– Geleneksel yeraltı tanklarının yapılmasında karşılaşılan zorluklar nedeniyle bunlara alternatif olarak daha basit ve kullanımı daha kolay yerüstü tankları imal edilmiştir.
Yapılan çalışmalar, zeytinyağının kalitesini en iyi koruyarak muhafaza etmek için en kullanışlı malzemenin paslanmaz çelik tanklar olduğunu göstermiştir.
Toprak üstündeki metalik tanklarda yapılan depolama sırasında da yağın ışık ve hava ile teması önlendiği gibi, tankların paslanmaz çelikten yapılmış olmaları nedeniyle, yağda metal bulaşıklığı da oluşmamaktadır.
– Çoğunlukla paslanmaz çelikten yapılan, ya da diğer malzemelerden yapılıp zeytinyağı ile temas eden yüzeyleri inert karakterli cam, reçine, emaye ya da boyalarla sırlandırılmış yerüstü depolama mevcuttur.
– Tankların tabanları küresel ya da konik bir formda yapılarak, deponun dibine çöküp bir katman oluşturan karasu ve posadan oluşan karışımın gerektiğinde tahliye muslukları vasıtasıyla alınması kolaylaştırılmıştır
– Ancak metal tankların sıcağa karşı kötü bir yalıtkan olan metallerden yapılmış olması, özellikle sıcak yaz dönemlerinde yağların içinde bulundukları ortamın sıcaklığından korunamamasına ve yağın sıcaklığının 15oC’nin üstüne çıkmasına neden olmaktadır.
– Oysa sıcaklık yağda oluşan oksidatif tepkimeleri en fazla etkileyen ve hızlandıran bir faktördür.
– Bu nedenle sağlıklı bir depolama için, natürel zeytinyağlarını depolamada kullanılacak tankların, dış ortam sıcaklığını yağa aktarmayacak şekilde mutlaka izole edilmesi gerekmektedir.
– Tankların yerleştirildiği işletme bölümlerinde, yağda yabancı tat ve koku oluşmasına neden olabilecek başka ürünlerin bulunmamasına özen gösterilmelidir.
– Çünkü yağlar genel olarak, bulunduğu ortamdaki her türlü tat ve koku verici maddeleri, uçucu bileşikleri ve yağda çözünen maddeleri çok iyi mas etme özelliğine sahiptir.
– Böylesi bir neden sonucu yağda oluşabilecek bir kusur ise ancak, yağın kusursuz bir yağla kupaj (paçallama) edilmesi ya da tam bir rafinasyon işleminden geçirilmesi ile giderilebilmektedir.
– Tüm yağlarda olduğu gibi, natürel zeytinyağlarında oluşan bozulmalar da enzimatik ya da kimyasal tepkimeler sonucu oluşan hidrolitik acılaşma ve oksidatif bozulmalar şeklinde ortaya çıkmaktadır.
– Ancak natürel zeytinyağı söz konusu olduğunda, içerdiği pulp maddelerdeki lipaz grubu enzimlerin aktivitesini yitirmemiş olması nedeniyle, hidrolitik acılaşma oldukça süratli ve baskın bir şekilde oluşmaktadır.
– Çünkü, aslında natürel zeytin yağı üretiminin tüm aşamalarında sıcaklığın 35oC’nin üzerine çıkmaması gerekmekte ve bu sıcaklık derecesi, pulptaki enzimlerin inaktivasyonu için yeterli olmamaktadır.

Depolamada Kurallar

Depolama sırasında depoların taşıması gereken asgari teknik ve hijyenik kurallar

– Depolama ve taşıma sırasında her türlü dış etkenden zarar görmeyecek ve bozulmayacak şekilde korunmalıdır.
– Giyinme yerleri, yatakhaneleri, lavaboları, tuvaletleri, banyoları, idari bölümleri ve dinlenme yerleri zeytinyağının depolandığı yerlerden ayrı olmalıdır.
– Depolar hiçbir zaman amacı dışında kullanılmamalıdır.
– Depolarda havalandırma, sıcaklık ve rutubet; ürün özelliklerine uygun olmalı, depolarda sıcaklığı ve rutubeti ölçen cihazlar bulundurulmalı, bilgiler sürekli olarak kaydedilmelidir.
Depolarda zemin pürüzsüz; duvarlar düzgün, kolay temizlenebilir, sıvası dökülmemiş olmalı, ürünlere olumsuz etkide bulunmayacak özellikler taşımalıdır.

Depoların taşıması gereken asgari teknik ve hijyenik kurallar

-Depo üstü tavan ve çatılar akmayı, sızmayı önlemeli; sıcaklık değişmelerinden etkilenmeyi önleyecek şekilde yalıtımlı olmalıdır.
– Depolarda ve taşıma araç ve gereçlerinde kullanılan alet, ekipman ve malzemeler; temiz, sağlam ve amacına uygun olmalıdır.
– Depo; taşıma araç ve gereçleri, yıkama ve dezenfeksiyona uygun olmalıdır.
– Deponun kapı, pencere ve diğer kısımları her türlü zararlının girmesini önleyecek uygun donanıma sahip olmalıdır.
– Depolara ilk gelen ürün önce, son gelen ürün de en son çıkarılmalı, istenildiği zaman istenilen ürün grubu veya parti çıkarılabilecek şekilde yerleştirme ve istifleme yapılmalıdır.
– Sıcaklık derecesinin sabit olması gereken yerlerde uygun ısı ayarlayıcı cihazlar ve jeneratör bulunmalıdır.
– Tanklar, zeminle temas etmeyecek şekilde belirli bir yükseklikte ve rutubet geçirmeyen uygun malzeme üzerinde depolanmalıdır.

Depolamada kullanılan tankların taşıması gereken özellikler

– Tanklar, sıvı geçirgenliği olmayan malzemelerden imal edilmiş ve kolay temizlenebilir olmalıdır.
– Tank iç yüzeyinin inert olması, böylece yağ ile reaksiyona girmemesi, tat ve koku absorbe etmemesi ve metal içermemesi gerekir.
– Zeytinyağını, hava oksijeni ve ışıktan korumalıdır. Son zamanlarda modern işletmelerde yağın hava ile temasını kesmek için tankın hava boşluğuna azot gazı uygulaması yapılmaktadır.
– Zamanla eksilen azot kontrol edilerek ilave azot verilmekte ve zeytinyağı depolama süresince belirli azot basıncı altında muhafaza edilmektedir.
– Deponun sıcaklığı 10-15°C arasında tutulmalıdır (Bu sıcaklık aralığı bir taraftan yağın oksidasyonunu engellerken diğer taraftan da yağın dumanlanmasını ve yağda kristal oluşumunu engellemektedir.
– Depolanan zeytinyağlarının içinde tortu maddesi; kabın cinsi, çevre şartları ve zamana bağlı yapısal bozukluklar bulunabileceği gibi tat, koku ve görünüşte belirgin hâle gelen değişiklikler olabilmektedir.
– Zeytinyağlarının depolanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli husus, yağın sudan ve posadan mümkün olduğu kadar iyi arınmış olmasıdır.
– Acılaşma üzerinde yağın ışık geçiren bir kapta saklanması, ısıl işleme tabi tutulması, metal kaplardan bulaşı, uygunsuz koşullarda depolama gibi faktörler etkilidir.

Zeytinyağının raf ömrü ve saklanması

– Zeytinyağının uygun şartlarda saklanma süresi ortalama 18-24 ay arasındadır.
– Işık alacak şekilde saklanmışsa bu süre bir yıldan azdır.
– Karanlık, ışık geçirmeyen kaplarda, oda sıcaklığından biraz daha düşük, yani serin bir yerde saklanmalıdır.
– Zeytinyağı; bulunduğu ortamdaki her türlü tat ve koku verici maddeleri, uçucu bileşikleri ve yağda çözünen maddeleri absorbe etme özelliğine sahip olduğu için depolandığı materyalin ve ortamın her türlü yabancı tat ve kokudan arındırılması gerekir.
– Soğukta zeytinyağı bulanıklaşır, hafifçe donar.
– İşletmede günlük bazı rutin analizler (serbest asitlik, peroksit sayısı) için küçük bir laboratuvarın bulunması, kalite kontrol açısından gereklidir.
– Asitlik/peroksit sayılarına ve duyusal özelliklerine göre partiler hâlinde sınıflanan natürel zeytinyağları, paslanmaz çelik tanklarda (azot gazı altında) 10-15°C arasında depolanmalıdır.
– Kara sac, galvanizli sac bandonlar, plastik bidonlar, paslı tenekeler kesinlikle kullanılmamalıdır.
– Son yıllarda modern işletmelerde yağın hava ile temasını kesmek için tankın hava boşluğuna azot gazı uygulaması yapılmaktadır. Zamanla eksilen azot kontrol edilerek ilave azot verilmekte ve zeytinyağı depolama süresince belirli azot basıncı altında muhafaza edilmektedir.

Depolama üzerine etki eden faktörler

– Dipteki tortu (tat kusurları- fermente tat, karasu kokusu, çamurumsu, yüksek asitlik ve peroksit sayısı değeri)
– Hava (hızlı oksidasyon için en önemli faktör-ransit tat, yüksek peroksit sayısı)
– Koku (ortamdaki yabancı kokular)
– Aşırı metal içeriği (metalimsi tat, çelik olmayan depo materyali)
– Işık
– Sıcaklık (15°C’nin üzerine çıkılması)
– Zeytinyağları, ambalajlanmadan önce mutlaka filtre edilmeli ve zeytinyağlarının hava ile temas etmemesine özen gösterilmelidir.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz

Zeytinyağının Depolanması
Zeytinyağının Depolanması Sunu

3.3. Zeytinyağının Ambalajlanması 

Zeytinyağında Ambalajlama

-En uygun koşullarda depolama yapılmış olsa bile zeytinyağının perakende satışlar için ambalajlanması sırasında yapılacak hatalara bağlı bozulmaları garanti altına almak mümkün değildir.
-Bu nedenle ambalajlama sırasında da ambalaj materyalinin seçiminden başlayarak, gerek metalik kontaminasyonu ve sıcaklık artışını engellemek,
-Gerekse yağın, hava ve ışıkla temasının engellenmesine daima özen göstermek gerekmektedir.

 İdeal bir ambalajlama için ihtiyaç duyulan başlıca koşulları şöyle sıralamak mümkündür:
-İdeal bir ambalaj malzemesi yağı bünyesine almamalıdır.
-Ambalaj materyalleri toksik etki yapmamalı ve yağa migrasyon olmamalıdır.
-Kaliteyi muhafaza etmeli, sıkıca ve hileleri önleyecek şekilde kapatılmalıdır.
-Oksidatif değişikliklere karşı koruyucu olmalı ve atmosferik oksijenin etkisinden, ışıktan, ısıdan, katalizör olan metallerin etkisinden yağı korumalıdır.
-Basınç ve kırılmaya karşı dayanıklı olmalı; kullanışlı, çekici ustalıkla imal edilmiş olmalıdır.
-Ambalaj materyali ekonomik olmalıdır.

Filitrasyon
-Tüketici ambalajlarına dolum söz konusu olduğunda üzerinde durulması gereken en önemli nokta, ambalajlama öncesi berrak bir görünüş sağlamak üzere yapılan ve parlatma olarak adlandırılan flitrasyon işlemidir.
-Filtrasyonda amaç:
-Üretim sonrası depolanan zeytinyağının, ambalajlanmadan önce içindeki tortu ve yabancı maddeleri temizlemek,
-Neminden arındırmak ve parlak bir görünüm kazandırmaktır.
-Filtrasyon işlemi fiziksel yollarla yapılır.
Günümüzde zeytinyağı filtrasyonunda, toprak filtre ve kâğıt filtre olmak üzere iki çeşit filtre kullanılmaktadır.

 -Toprak filtreler

-Toprak filtrede yurt dışından gelen filtre toprağı kullanılarak yağdan yabancı maddeler ve nem uzaklaştırılır.
– Filtre plakaları toprağı dışarıda tutar, yağı süzer ve absorbansı yüksek olan toprak, yabancı madde ve nemi içinde tutar.
-Yağ, toprak filtreden geçtikten sonra parlatma özelliği olan kâğıt filtreden (60 adet) geçer. Filtre edilen yağlar, filtre edilmiş yağların depolandığı tanklara alınır.
-Toprak filtrede yağ, toprak karışımı gözenekli yatay filtre plakalarından geçerken toprak plakaların üzerinde tutunur ve plakaların aralarından süzülerek çıkar.
-Kullanılan toprak özelliğinden dolayı (yüksek absorbans yüzeyi) yağın içindeki partikül, nemli toprağa tutunur.
-Filtreyi kullanıma hazır hâle getirmek için filtre plakalarına ön kaplama yapılır. Böylece giren ham yemeklik zeytinyağının filtreyi kısa sürede tıkaması engellenir.

Kâğıt filtreler
-Toprak filtreden geçen yağ daha sonra plakalı kâğıt filtreden geçer.

-Eğer yağ uzun süre dinlendirilmiş ve berrak hâle getirilmişse direkt olarak kâğıt filtreden geçirilebilir.
-Kâğıt filtrenin çalışma prensibine göre, plakalar arasına sıkıştırılan selülozik yapıdaki kâğıttan geçen yağ, berrak olarak filtreden çıkmaktadır.
-Filtre kâğıdından belli bir akışta geçebilmesi için yağ, pompa yardımıyla basınca kazandırılarak filtre girişine verilir.

Ambalaj ve Ambalajlama

 Ambalajlamanın Önemi

Ambalajdan beklenen temel özellikler aşağıdaki gibi özetlenebilir.

  • İçindeki malı koruma özelliği:
    • Mikrobiyolojik yönden koruma,
    • Nem ve atmosferik etkilerden koruma,
    • Çarpma, ezilme gibi mekanik etkilerden koruma.
  • Depolamayı kolaylaştırıcı etkisi:
    • Üst üste yığılabilme,
    • Depo içinde kolayca yer değiştirebilme,
    • Ayırt edilmesinin kolay olması.

 Ambalajdan beklenen temel özellikler

  • Taşıma ile ilgili özellikler:
    • Mamulleri bir ada tutması,
    • Nakil aracına kolayca yüklenip boşalması,
    • Akma, dökülme, patlama, dağılma vb. gibi yönlerden güvenli olması.
  • Pazarlama ile ilgili özellikler:
    • Satış sırasında göze çarpıcı ve tüketiciyi cezbedici bir görünümde olması,
    • Depolama sırasında ve satış yeri rafında az yer kaplaması,
    • Tüketiciye içinde bulunan ürün hakkında fikir veren bir görünümde olması,
    • Yasal kurallar ve kısıtlamalara uygun olması.
  • Tüketici açısından:
    • Çekici bir görünümde olması,
    • Kullanışlı ve kolay açılıp/kapanabilir şekilde olması,
    • İçindeki ürün hakkında gerekli bilgileri içermesi.
  • Çevreye etkisi açısından:
    • Kullanıldıktan sonra atıldığında kimyasal ve biyolojik yönlerden çevre kirlenmesine neden olmayacak malzemelerden yapılmış olması,
    • Büyük çöp yığınları oluşturarak yok edilmesi için büyük masraf gerektirmemesi,
    • Kimyasal yoldan parçalanarak veya yeniden aynı ambalaj materyalinin yapımında kullanılarak değerlendirilmesi.

-Zeytinyağı sektöründe çok çeşitli özelliklerde ambalaj çeşitleri, kapak ve kapüşon gibi oldukça zengin çeşitlerde yardımcı malzemeler kullanılmaktadır.
-Zeytinyağı ambalajlamada teneke, cam, pvc, polyetilen ve özel kaplanmış karton kutulardan yararlanılmaktadır.

Detaylı bilgi için aşağıdaki linke dokunarak PDF olarak kullanabilirsiniz

Zeytinyağının Ambalajlanması
Zeytinyağının Ambalajlanması Sunu


Formu Doldurmak için aşağıdaki linke kullanabilirsiniz
Danışmanlık Talep Formu