Milano, İtalya

Milano (Milano lehçesinde Milan), kuzey İtalya‘da bulunan Lombardiya bölgesinde kendi ismini taşıyan Milano ili‘nde bulunan bir şehir ve ve birkomündür. Milano Lombardiya bölgesinin ve Milano ili‘nin başkentidir.
Milano nüfusu 1.310.000 kişi olup 2.370 km2’lik alanı ile (Roma‘dan sonra) İtalya’nın ikinci büyük nüfuslu konumundadır. Milano çok büyük bir şehirleşmiş metropoliten bölgenin merkezindedir. Bu metropoliten bölgenin yüzölçümü İtalya’da en büyüktür. Nüfus bakımından Milano metropoliten alan nüfusu yaklasik 7.400.000 kişi olup Avrupa’nın en büyük metropoliten alanıdır.
Milano İtalya’nın ve Avrupa‘nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır.
Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olanGalleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.
Milano’nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor kulüplerinden olan AC Milan ve Inter Milan bu şehrin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015‘e de ev sahipliği yapacaktır.
Milano-Torino arasında Trenitalia tarafından işletilen Eurostar (hızlı tren) vardır. Eurostar Avrupa’nın çoğu ülkesinin aksine İtalya’da hatların eski olması nedeniyle yavaş çalışmaktadır. 2008 yılı bitmeden tamamlanması olası olan Alta Velocità ray yenileme projesi bittiğinde Milano-Bolognaarası 1 saate inecektir. Yeni terminali Benito Mussolini tarafından yaptırılmış olan Milano Merkez Tren İstasyonu en büyük tren istasyonudur.
Lombardiya‘nın başkenti ve ulaşım merkezidir. Şehrin prestij sahibi kültürel geleneklerini, sayısı dörtten fazla olan üniversiteleri, Müzik Konservatuarı, Sanat Akademisi, dünyanın en meşhur opera binalarından birisi olan La Scala, meşhur sanat galerileri ve kütüphanelerine emanet edilmiştir. Milano ayrıca, İtalyan basın yayınının başkentidir. İtalya’nın en modern kenti olan Milano’da hayatın yoğun olarak yaşandığı iki bulvar bulunmaktadır: Bu bulvarlardan daha kısa olanı, bugün kuzeyde Porta Ticinese ve güneyde Porta Nuova olmak üzere bazı kalıntılarına rastlanan 14. yüzyıl rampalarının yerini almıştır. Kale, şehrin savunma sistemlerinin bir parçası durumundaydı.
Geçmişin artistik gerçeğinin yanı sıra Milano, modern kent planı ile övünç duymaktadır. Modern binalar, özellikle Piazza CavourVia Turati, 30’dan fazla katı bulunan Piazza della Repubblica ve çevresinde yeni iş merkezleri kurulmakta olan 36 katlı Pirelli Gökdeleni‘nin bulunduğuPiazza Duca d’Aosta gibi caddelerde görülebilir. 1964 yılından beri hizmet veren yeraltı metrosu bugün 3 hatlıdır.
Bir Avrupa ticaret merkezi olan Milano, ev sahipliği yaptığı uluslararası fuarlarına her yıl on binlerce işadamını konuk etmektedir. İpek ticaretinde Lyon‘u gerilerde bırakan Milano’da Ortaçağ Avrupasının meşhur Lombardia‘lı sarraf ve faizcileri, yerlerini bugün sayısı 465’i bulan çeşitli bankalar ile onların şubelerine bırakmıştır.
31 Mart 2008’de dünyanın en büyük ve kapsamlı fuar organizasyonu kabul edilen Expo yarışını diğer aday olan İzmir‘i 65’e karşı 86 oyla geride bırakarak kazanmış ve Expo 2015‘e ev sahipliği yapma hakkını elde etmiştir.
Milano’da bulunan Dominiken Santa Maria della Gracia Manastiri ve Kilisesi ve manastır yemekhane duvarı üzerindeki Leonardo da Vinci‘ninSon Aksam Yemegi tablosu UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadır.

 İtalyanın Milano Kentinde Çekilen Resimlerimden Bazıları

Milano2013-03-14 18.54.59 kopya Milano2013-03-14 18.56.49 kopya Milano2013-03-14 19.07.32 kopya Milano2013-03-14 19.07.43 kopya Milano2013-03-15 12.14.13 kopya Milano2013-03-15 12.22.37 kopya Milano2013-03-15 16.22.30 kopya Milano2013-03-15 16.25.45 kopya Milano2013-03-15 21.13.13 kopya Milano2013-03-15 21.13.28 kopya Milano2013-03-15 21.14.14 kopya Milano2013-03-15 21.14.30 kopya Milano2013-03-15 21.14.36 kopya Milano2013-03-15 21.14.46 kopya Milano2013-03-15 21.14.55 kopya Milano2013-03-15 21.16.14 kopya Milano2013-03-15 21.16.45 kopya MilanoDSC_0181 kopya MilanoDSC_0190 kopya MilanoDSC_0261 kopya MilanoDSC_0609 kopya MilanoDSC_0613 kopya MilanoDSC_0623 kopya MilanoDSC_0626 kopya MilanoDSC_0627 kopya MilanoDSC_0660 kopya MilanoDSC_0677 kopya MilanoDSC_0678 kopya MilanoDSC_0691 kopya MilanoDSC_0693 kopya MilanoDSC_0704 kopya MilanoDSC_0712 kopya MilanoDSC_0755 kopya MilanoDSC_0756 kopya MilanoDSC_0759 kopya MilanoDSC_0783 kopya MilanoDSC_0807 kopyaMilanoDSC_0810 kopya MilanoDSC_0811 kopya MilanoDSC_0840 kopya MilanoDSC_0863 kopya MilanoDSC_0864 kopya MilanoDSC_0875 kopya MilanoDSC_0876 kopya MilanoDSC_0890 kopya MilanoDSC_0930 kopya MilanoDSC_1008 kopya

Como Gölü, (İtalyanca: Lago di Como veya Lario, Almanca:Comer Seeİtalya‘nın kuzeyinde bulunan balık dolu bir göldür. En derin noktası 414 m derinliğindedir.
Como Gölü 146 km² yüz ölçümüne sahiptir ve 51 km uzunluğundadır. İtalyanın 3. büyük gölüdür. Matthew BellamyMadonnaGeorge ClooneyGianni VersaceRonaldinhoSylvester StalloneRichard Branson ve Javier Zanetti gibi ünlü isimlerin göl kıyısında evi bulunmaktadır.

Como Gölü’nde çekilen Resimlerimden Bazıları

 

 

 

Kıbrıs, (YunancaΚύπρος{Kýpros}) Güneybatı Asya‘da bulunur ve Akdeniz‘in üçüncü büyük adasıdır. Kuzeyinde 65 km mesafe ile Türkiye, doğusunda 112 km mesafe ile Suriye, 267 km ile İsrail, 162 km ile Lübnan; güneyinde 418 km ile Mısır; kuzeybatısında ise 965 km ile Yunanistan yer almaktadır.
Kıbrıs, Akdeniz’in Sicilya ve Sardinya‘dan sonra üçüncü büyük adasıdır. Kıbrıs adası 34.33 ve 35.41 Kuzey enlemleri ve 32.23 ve 34.55 Doğu boylamları arasında yer almaktadır.
Ekilebilen % 45’lik verimli arazinin % 20’si sulanmaktadır.

Nüfus dağılımı
Adanın toplam nüfusunun %70’i Rum, %30’u Türk‘tür. 1980’lere kadar adada çok az nüfusla İngilizErmeni ve Maruni toplulukları da bulunmakta idi. 1983 yılında KKTC’nin ilanından sonra artan Türkiye’nin adaya müdahalesi ile demografik yapı tamamen bozulmuş ve adanın kuzeyinde yerli halkın üç katı Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden adaya yerleştirilmiştir. Ada nüfusunda çoğunluk daha fazla Hatay, Adana, Antep bölgelerinden göç edenlerin elinde olmakla birlikte 1990 yıllarında Bulgaristan’dan kaçıp Türkiye’ye sığınan nüfustan da adaya yerleşim yapılmış, 2010 yıl itibarı ile Bulgaristan Göçmenler Derneği’ne kayıtlı 3 bin kişi bulunmakta idi. Adada 3 Hatay’lılar derneği, birkaç Karadenizliler derneği gibi Türkiye şehir isimleri ile de dernekler mevcuttur. En büyük şehri Lefkoşa‘dır.

Eski Çağdan Osmanlı’ya
Antik ve Roma Dönemi Kıbrısının En önemli yerleşim yeri, Salamis Kıbrıs halkları MÖ 1500 yıllarına kadar bağımsız yapılı mahalli idare şeklinde yaşamaktaydı. Mısır ile yapılan ekonomik ve siyasi ilişkiler sonucunda MÖ 1500 – 1450 yılların kesin olarak III. Tutmosis döneminde Mısır İmparatorluğu‘nun egemenliğine girdi. MÖ 1320’ye kadar Hititler ve Mısırlıların mücadelelerine sahne olduktan sonra Hititler MÖ. 1200’li yıllara kadar Kıbrıs’ı kendi idaresi altında tutmuştur. Bu dönemde Hitit uygarlığı adayı sürgün alanı ve bakırihtiyaçlarını karşılamak için kullandı.
Hitit uygarlığından sonra Mısır firavunu III. Ramses döneminde yeniden Mısır hâkimiyeti altına girdi. Bu dönemde Dor istilası sebebiyle Ege Denizi‘ndeki adalardan ve Anadolu‘dan gelen bazı halklar Kıbrıs Adası’nda koloni yapılanmasına girdi. MÖ 1000 senelerinde ise bu kolonilerin birçoğunu elinde bulunduran Fenikeliler adanın tamamının hâkimiyetine sahip oldular. Fenikeliler‘in hâkimiyeti MÖ 709’da Asurluların Kıbrıs’ı ele geçirmesi ile son buldu. Bu tarihte Kıbrıs’ta bulunan koloni yönetimleri bir araya gelerek Asur hakimiyetini tanımış ve yaptıkları anlaşma ile vergi vermeye başlamışlardır.
Asur yönetimi MÖ 669’da sona erdikten sonra Kıbrıs, bir müddet bağımsız olarak varlığını sürdürdü. MÖ 570 tarihlerinde yeniden Mısır’ın yirmi altıncı hanedanının firavunu II. Amasis döneminde Mısır hâkimiyetine girdi. Bu dönemde Mısırlıların etkisi kıyafet ve çömlekçilikte görülmüştür.
Ahameniş Pers Kralı II. Kambises MÖ 525’deMısır‘ı ele geçirince Kıbrıs da Pers hâkimiyetine girmiş oldu. Asur ve Mısırlılar dönemlerinde de olduğu gibi Kıbrıs koloni yönetimleri vergi vermeye devam etmiştir. Ağır vergiler yüzünden birçok kez koloni (veya krallık) yönetimleri ayaklanmıştır. Makedonyalı Büyük İskender‘in MÖ 333’te Perslere karşı kazandığı İssus Savaşı‘ndan sonra Kıbrıs’ta, Antik Yunanistan hâkimiyeti başlamış ve Büyük İskender, krallıklara kuşatma sırasında yardımcı oldukları için özerklik tanımıştır.

Kıbrıs, Roma İmparatorluğu döneminde tek başına bir eyaletti
MÖ 323 yılında Babil‘de Büyük İskender’in ölmesi ile birlikte Makedonya İmparatorluğu parçalanmış ve sonucunda onun ardıllarından olan Ptolemaios Hanedanlığı‘nın egemenliğine girmişti. Pitolemeler döneminde Kıbrıs, yarı bağımsız statüsüyle Mısır’a bağlandı. MÖ 58’e doğru Roma Cumhuriyeti‘nin Küçük Cato tarafından fethedilerek ada, Provincia Cyprus oldu. Kleopatra ve Marcus Antonius Kıbrıs’ı elde ettiyse de Aktium Deniz Savaşı’nda (MÖ 31) yenilince MÖ 30’da tekrar Roma Cumhuriyeti’nin hâkimiyetine girdi. MÖ 22’den itibaren Roma İmparatorluğu’nun senatolu eyaleti oldu.

MS 394 yılında imparatorluğun parçalanması sonucunda Bizans İmparatorluğu‘nun FenikeFilistinSuriye ve Kilikya‘ya bağlı bir ili hâline getirildi. Bizans hâkimiyeti ile Kıbrıs Adası’nda büyük değişiklikler meydana gelmiş, Hristiyanlığın doğuşunda bu dini ilk kabul eden Roma vilayetlerinden biri olmuş ve Kıbrıs Ortodoks Kilisesi kurulmuştur. Kilise, İmparator Zeno’nun döneminde bağımsız statüye kavuşmuştu. Hristiyanlığın etkisi ile şehirlerinde önemli yapılar meydana getirilmiş ve Salamis şehrinin adı Constantia olarak değiştirilmiştir.
Kıbrıs adasına denizden ilk Arap hücumu Osman bin Affan halife iken Şam‘da vali olan Muaviye‘nin isteğiyle 649 yılında oldu. Bu seferde Araplar o zaman Heraklius Hanedanı’ndan II. Konstans‘ın imparatorluk döneminde, Bizans İmparatorluğu’nun Kıbrıs valisinin merkezi olan Salamis/Constantia’yı kısa süren bir kuşatma sonucu ellerine geçirdiler ve limanı ve liman hizmetleri tesislerini battal ettiler. Adaya ikinci Arap Emevi hücumu, daha önceki yapılan antlaşmayı bozarak, yine Osman bin Affan halife iken Muaviye’nin Şam’da Suriye Eyaleti valiliği sırasında, MS 654’te olmuştur. Bu sefer 500 kadar gemi ile gelen Arap donanması ve adaya çıkan Arap askerleri adayı idareleri altına almıştır. Bu donanma adanın fethini bitirdikten sonra adada 12.000 askeri garnizon bırakmıştır. Bu garnizon adadaki Müslüman ahalinin ve Müslüman etkilerin başlangıcını teşkil etmiştir. 688de Bizans İmparatoru II. Justinianos ile Emevi Halifesi I. Abdülmelik, kendilerinden daha önceki İmparator IV. Konstanios ve Halife Muaviye zamanında yapılan antlaşmaya atıf yaparak, aralarında Kıbrıs üzerinde bir antlaşma imzaladılar. Bu antlaşmaya göre Bizans Emevi halifelerine eskisi gibi yılda 1.000 Bizans altını tazminat ödeyecek ve bunun yanında, ek olarak o yıl içinde olan cuma günü sayısı kadar (yaklaşık 50 küsur) atı ve esiri tazminat olarak verecekti. Kıbrıs’tan alınan vergiler eşit olarak iki taraf arasında bölüşülecekti. Bunu başarmak için de Kıbrıs adası askerden arınacak ve iki tarafın da atadığı valiler ile ortak olarak nisbeten özerk olarak idare edilecekti. Böylece Kıbrıs Adası 688’den 868’e kadar bir Kıbrıs Arap-Bizans Kondominiyumu olarak idare edilmiştir. 868’de Bizans İmparatorluğu, meşru imparator III. Mikhail‘i tahttan indirip öldüren Makedonyalılar Hanedanı’nın kurucusu olan köylü asıllı I. Basileios’un eline geçti. Bu imparator hemen Araplara karşı savaş açtı ve Araplarla 280 yıldır birlikte hareket ederek Kıbrıs Adası’nın kondominiyum olarak idaresi, Bizans imparatoru için uygun gelmediği için hemen Bizanslı generallerden Aleksis Kıbrıs’ı fetih için gönderildi ve kondominiyum idaresi böylece 866’da sona erdi. Fakat Bizans idaresi uzun sürmedi ve bu sefer Kıbrıs’ın idaresi doğrudan doğruya Arapların eline geçti. Kıbrıs adasında bu Arap iktidarı X. yüzyıla kadar sürdü. Bizans İmparatoru II. Nikeforus Fokas‘ın 964–966 yıllarında Suriye üzerine 40.000 kişilik bir orduyla sefere çıkması sırasında yüksek patrisiyen sınıflı general Niketas, Kıbrıs’ı ele geçirip tekrar Bizans idaresi altına almasına neden oldu. Bundan sonra 966 ile 1191 arasında Kıbrıs, bir Bizans İmparatorluğu parçası olarak Bizanslılar tarafından idare edildi.
Üçüncü Haçlı Seferi sırasında İngiltere Kralı I. Richard tarafından 1191 yılında Kıbrıs’ın alınmasından sonra Kıbrıs halkının bu yönetimi beğenmeyip ayaklanmaları üzerine ada Tapınak Şövalyeleri‘ne satıldı. Bu yönetimden de memnun olmayan Kıbrıs halkları 1192 tarihinde Beşparmak Dağları‘nda isyan etmeleriyle ada üzerinde daha fazla kalamayacaklarını düşünen Tapınak Şövalyeleri, adayı I. Richard’a geri verdi. I. Richard, Kudüs Kralı Guy de Lusignan‘ı Kıbrıs Krallığı‘na getirdi. Lüzinyanlı Guy, Filistin’den getirdiği adamları ile Lüzinyan Hanedanlığı’nı kurarak yaklaşık 300 yıl Kıbrıs’ın bu hanedanlık tarafından yönetilmesini sağladı. Kıbrıs Krallığı 14. yüzyılda Cenevizli tüccarların eline geçti. 1426 yılında Memluklular adayı kendilerine bağladılar. 1489’da da son kraliçe Caterina Cornaro’nun adayı Venediklilere satmasıyla Kıbrıs Krallığı son buldu.

Osmanlı dönemi
Kıbrıs 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir. 1878 yılında Osmanlı’dan ‘Ruslara karşı yardım’ vaadiyle yıllık yaklaşık 92.000 altın karşılığında Birleşik Krallık tarafından ada kiralanmıştır. Daha sonra 1914 yılında Birleşik Krallık tarafından ilhak edilmiştir.

Birleşik Krallık dönemi
93 Harbi‘nde Rusya İmparatorluğu karşısında yenilen Osmanlı, Ruslara karşı fazla ödün vermemek amacıyla, Birleşik Krallık’ın isteği üzerine ada 92.799 sterline 4 Haziran 1878 tarihinde imzalanan Kıbrıs Sözleşmesi ile kiralandı. Osmanlı mülkiyeti devam ediyor sayılmakla birlikte, yönetim tamamen Birleşik Krallık’a geçti. Birleşik Krallık adayı “Komiser” diye tabir ettiği yüksek rütbeli yöneticilerle idare etmiştir. 1914’te başlayan I. Dünya Savaşı‘nda Osmanlı’nın Birleşik Krallık karşısındaki Almanya‘nın yanında savaşa girmesi üzerine Birleşik Krallık adayı ilhak edip adaya vali tayin etti.  1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’nın 21. Maddesi gereğince, Birleşik Krallığa ilhakı tanındı. 1925 yılında Kıbrıs Crown Colony olarak ilan edildi ve adaya ilk Türkiye Cumhuriyeti konsolosu atandı.
Ekim 1931’de itibaren Rumlar Enosis isteğiyle ayaklandı, Rumlar’ın Birleşik Krallık yönetimine karşı ayaklanması sonucu Birleşik Krallık’ın politikası sertleşti. Yunan ve Türk tarihinin okutuması, iki ülkenin bayraklarının kullanılması ve Yunan ya da Türk ulusal kahramanlarının resimlerinin sergilenmesi yasaklandı.Ocak 1950 tarihinde Doğu Ortodoks Kilisesi, Kıbrıs Türk toplumunun boykot ettiği bir referandum düzenledi.  Referandumun sonucunda, katılan halkın %90’ı Kıbrıs’ın Yunanistan ile birleşmesi düşüncesi olan enosis lehinde oy verdi. 1955’te Kıbrıslı Rumların kurduğu EOKA örgütü Birleşik Krallık kuvvetlerini adadan çıkarmak için silahlı eylemlere başladı. Bu zaman zarfında Kıbrıs Türkleri de silahlanmaya başladı ve Birleşik Krallık adanın tüm bölümünü kontrolde tutmakta zorlanıyordu. Bu tarihten itibaren taksim isteğinde bulunan Türkler ile enosis isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladı.

1960 sonrası
Ada, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti adıyla bağımsızlık kazanmıştır. 1974’te Yunan darbesinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin gerçekleştirdiği harekât sonucu adanın kuzeyinde de facto olarak tek yanlı Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulmuş, bu devlet sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adını almıştır.
24 Nisan 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler genel sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan birleşme planı adada referanduma sunulmuştur. Kuzey Kıbrıs plana %35’e karşı %65’le “evet” deyip kabul ederken, Güney Kıbrıs %25’e karşı %75 ile “hayır” deyip kabul etmemiştir.
1 Mayıs 2004 tarihinde adanın Rumlar tarafından yönetilen güney kesimi adanın tamamını temsilen, “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıyla Avrupa Birliği‘ne katılmıştır.

Kıbrıs’da Çekilen Resimlerden Bazıları

 KıbrısDSC_0318 kopya KıbrısDSC_0353 kopya KıbrısDSC_0919 kopya KıbrısDSC_0935 kopya KıbrısDSC_1190 kopya KıbrısKıbrıs Gece ( 7) kopya KıbrısKıbrıs Gece (1) kopya KıbrısKıbrıs Gece (2) kopya KıbrısKıbrıs Gece (3) kopya Kıbrıskıbrıs kopya KıbrısKıbrıs uhuuu  (1) kopya KıbrısKıbrıs uhuuu  (2) kopya KıbrısKıbrıs uhuuu  (3) kopya KıbrısKıbrıs uhuuu  (5) kopya KıbrısKıbrıs uhuuu  (7) kopya KıbrısKıbrıs uhuuu  (8) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (1) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (2) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (3) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (4) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (5) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (6) kopya KıbrısKıbrıs Zaferin Yeri (8) kopya KıbrısKıbrıs Zeytin  (3) kopya KıbrısKıbrıs Zeytin  (4) kopya KıbrısKıbrıs Zeytin  (7) kopya KıbrısKıbrıss (1) kopya KıbrısKıbrıss (2) kopya KıbrısKıbrıss (3) kopya KıbrısKıbrıss (4) kopya KıbrısKıbrıss (5) kopya KıbrısKıbrıss (6) kopya KıbrısKıbrıss (7) kopya KıbrısKıbrıss (8) kopya

 

Marbella
Marbella, İspanya ‘nın Endülüs Özerk Bölgesi ‘nde bir şehirdir. Málaga bölgesinde ve Akdeniz kıyısında kurulu çok güel sahili vardır.

İspanyanın Maebella  Kentinde Çekilen Resimlerden Bazıları

MarbellaIMAG1523 kopya MarbellaIMAG1521 kopya MarbellaIMAG1510 kopya MarbellaIMAG1507 kopya MarbellaIMAG1503 kopya MarbellaIMAG1500 kopya MarbellaIMAG1498 kopya MarbellaIMAG1496 kopya MarbellaIMAG1494 kopya MarbellaIMAG1493 kopya MarbellaIMAG1491 kopya MarbellaIMAG1490 kopya MarbellaIMAG1487 kopya MarbellaIMAG1484 kopya MarbellaIMAG1483 kopya MarbellaIMAG1481 kopya MarbellaIMAG1475 kopya MarbellaIMAG1473 kopya MarbellaIMAG1468 kopya MarbellaIMAG1466 kopya MarbellaIMAG1462 kopya MarbellaIMAG1452 kopya MarbellaIMAG1449 kopya

 

ULUSLARARASI ZEYTİN KONSEYİ (UZZK –IOOC)

Uluslararası Zeytin Konseyi, zeytinyağı ve sofralık zeytin alanında dünyanın tek uluslararası kuruluştur.
1959 yılında, Birleşmiş Milletler himayesinde, İspanya’ nın başkenti Madrid’de kuruldu. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi veya IOOC olarak bilinen adını değiştirdi 2006 yılına kadar kullanıldı. Konsey, sürdürülebilir ve sorumlu zeytinciliğin gelişmesine katkıda bulunmak belirleyici bir oyuncu ve politika konuları tartışmaya ve şimdiki ve gelecekteki zorluklarla mücadele için bir dünya forumu olarak hizmet vermektedir.
Araştırma ve geliştirme projeleri, eğitim ve teknoloji transferi konusunda uluslararası teknik işbirliğinin teşvik edilmesi.
Zeytinyağı ve sofralık zeytin uluslararası ticaretin genişlemesini teşvik edilmesi, hazırlanması ve ürün ticaret standartlarının güncellenmesi ve kalitesinin artırılması.
Zeytincilik ve zeytinyağı sektöründe çevresel etkilerini geliştirmek.
Yenilikçi kampanyaları ve eylem planları ile dünya zeytinyağı ve sofralık zeytin tüketimi teşvik etmek.
Dünya zeytin ve zeytinyağı pazarının açık, doğru bilgi ve istatistiklerin temini.
Sorunları ve endişeleri tartışmak ve IOC eylem için öncelikleri kararlaştırmak için düzenli olarak bir araya hükümet temsilcileri ve uzmanlar etkinleştirme,özel sektör ile yakın işbirliği içinde çalışmak.
Mevcut üye üyelerin, önde gelen uluslararası zeytinyağı ve sofralık zeytin üreticileri ve ihracatçıları kapsamaktadır.
IOC büyüyen dünya zeytin entegre, sürdürülebilir kalkınma için kararlıdır. Bu somut ilerleme zeytin ağacı üretmek onların geçimini sıradan insanlar için, üye ülkelerin ve en önemlisi, bu taahhüdü çevirmek için çalışır.

İspanyanın Madrid  Kentinde Bulunan UZZK’da Çekilen Resimlerden Bazıları

UZK MadridUZK Madrid (1) kopya UZK MadridUZK Madrid (2) kopya UZK MadridUZK Madrid (3) kopya UZK MadridUZK Madrid (4) kopya UZK MadridUZK Madrid (5) kopya UZK MadridUZK Madrid (6) kopya UZK MadridUZK Madrid (7) kopya UZK MadridUZK Madrid (8) kopya UZK MadridUZK Madrid (9) kopya UZK MadridUZK Madrid (10) kopya UZK MadridUZK Madrid (11) kopya UZK MadridUZK Madrid (12) kopya UZK MadridUZK Madrid (13) kopya UZK MadridUZK Madrid (14) kopya UZK MadridUZK Madrid (15) kopya